Halilov, AA muhabirine 22 Mart akşamı vestiyer görevlisi olarak çalıştığı konser salonunda yapılan terör saldırısı sırasında yaşadıklarını anlattı.
Saldırı gününün sıradan bir iş günü olarak başladığını belirten Halilov, her zamanki gibi konser salonundaki vestiyerde işini yaptığını, konsere gelen seyircilere hizmet ettiğini söyledi.
Saat 20.00’de konser başlama zilinin çalmasıyla teröristlerin salonda saldırılarına başladığını dile getiren Halilov, “Önce birinci kattan garip sesler duydum. Ben bir alt katta vestiyerde çalışıyordum. İlk başta sarhoş bir grubun gürültü yaptığını ya da yürüyen merdivenlerde sorun olduğunu düşündüm. Sonra insanlar panik içinde binada farklı yönlere dağılmaya, merdivenlere ve yürüyen merdivenlere yönelmeye başlayınca terör saldırısının başladığını fark ettim.” diye konuştu.
“TERÖR SALDIRISINA KARŞI TAHLİYE EĞİTİMİ ALDIK”
Bunun üzerinde tahliye planına göre net bir şekilde hareket ederek insanları yan taraftaki Crocus Expo Sergi binasına yönlendirmeye başladığını kaydeden Halilov, kısa süre önce bu tür durumlarda nasıl davranılması gerektiğine dair eğitim aldıklarını söyledi.
Halilov, “Eğitim, 8 Mart’ta konser salonları da dahil terör saldırısı olasılığına ilişkin bilgilerin dağıtılmasının ardından gerçekleştirildi. Bu nedenle yönetim bizi hazırlamaya karar verdi. Yani genel olarak hazırdık.” ifadesini kullandı.
“TAHLİYE ESNASINDA İNSANLAR TALİMATLARIMI DİNLEDİ”
Öncelikle bu gibi durumlarda paniğe kapılmamak, kendini toparlamak ve kendine hakim olmak gerektiğini anlatan Halilov, her şeyi hızlı, net ve otomatik olarak yapmanın önemine işaret etti.
Halilov, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü o anda hayatınızı kaybedebilirsiniz ve tahliye edilmesi gereken yüzlerce insanın hayatı size bağlı. İlk yaptığım şey insanların dikkatini çekmek oldu, salonun bir çalışanı gibi görünüyordum, üniforma giyiyordum ve ayrıca birçok kişi beni vestiyerde gördü.
İnsanlar bilinçli ya da bilinçsiz olarak onlara yardım edebileceğimi anladı ve talimatlarımı hemen dinlemeye başladı. Daha sonra tahliye planına göre hareket ettim, hangi yöne gidileceği konusunda yönlendirdim ve durumu kontrol altında tutmak, kimseyi kaybetmemek, herkesi her şeyin yolunda olduğuna ikna etmek için en arkadan yürüdüm.
Birinin kaldığını görsem peşinden geri giderdim. Binanın içinde olduğumuz sürece geri dönmek mümkündü. Dışarı çıktıktan sonra güvenlik kimseyi geri bırakmadı.
Bütün bunlar çok korkutucuydu, özellikle de insanlarla dolu bir kalabalığın içindeyken, öldürmek için ateş açabileceklerini düşündüm.”
Halilov, polise haber verilmediği için güvenlik güçlerinin 40 dakika sonra salona geldiğini aktardı.
“İFTARIMI AÇTIĞIM İÇİN DİNÇ VE ENERJİ DOLUYDUM”
Terör saldırısının saat 20.00 gibi başlamasının kendisine kısmen yardımcı olduğunu söyleyen İslam Halilov, ramazan ayı nedeniyle oruç tuttuğunu, iftarını saat 19.00 gibi yaptığını, bu yüzden kendisini dinç ve enerjik hissettiğini vurguladı. Halilov, “Allah beni kurtardı. Onun sayesinde sağ salim eve döndüm.” dedi.
Saldırı sonrası psikolojik durumunu anlatan Halilov, kendisini aşağı yukarı normal hissettiğini, insanlarla sohbet etmesinin kendisine yardımcı olduğunu ifade etti. Doğal olarak saldırının sonuçlarının kendisini kötü hissettirdiğini dile getiren Halilov, olayın sıcaklığının etkisini biraz kaybettiğini aktardı.
“İYİ OLMAMA DİNİM YARDIMCI OLUYOR”
Her şeyin yavaş yavaş iyiye gittiğini, bir psikoloğun yardımına ihtiyacı olmadığını belirten Halilov, “Dinim yardımcı oluyor. Geceleri dua okuyorum, zikir çekiyorum. Bu huzur içinde uyumamı sağlıyor.” şeklinde konuştu.
Pazartesi okula döndükten sonra önemli kişilerden ödüller aldığını anlatan Halilov, herkesin kendisini çok sıcak karşıladığını, kahraman olduğunu söylediğini ifade etti. Halilov, tüm çabayı göstermesinin ailesinden ve yetiştirilme tarzından kaynaklandığını vurguladı.
BABA HALİLOV: “OĞLUM 12 YAŞINDAN BERİ YARI ZAMANLI ÇALIŞIYOR”
İslam’ın babası Bahtiyar Halilov da 22 Mart akşamı birdenbire oğlunun kendisini arayarak terör saldırısı düzenlendiğini söylediğini aktardı.
İslam’ın, güvende olduğunu söylediğini, 100’den fazla kişiyi tahliye ettiğini anlattığını belirten Bahtiyar Halilov, oğlunun bu esnada birkaç da video çektiğini dile getirdi. Halilov, eve geldikten sonra oğlu ile sarıldıklarını ve dua ettiklerini anlattı.
Kendisinin Özbek, eşinin Kırgız olduğu bilgisini paylaşan Bahtiyar Halilov, İslam’ın 15 yaşına kadar, Rusya’da, Özbekistan’da, Kırgızistan’da ve Kazakistan’da yaşadıkları için birkaç okul değiştirdiğini ifade etti.
Oğlu İslam’ın futbol oynadığını ve profesyonel futbola adım atmak istediğini belirten Halilov, şunları söyledi:
“(İslam) okula gidiyor, antrenman yapıyor, üstelik 12 yaşından beri yarı zamanlı çalışıyor. En azından bir insanı kurtarabildiği için oğlumla gurur duyuyorum. Dinimiz İslam’dır. Bu yüzden ilk oğluma İslam ismini verdim. Çocuklarıma her zaman şunu söylüyorum, insanlara yardım edin, bu size geri dönecektir. Onları her zaman motive ediyorum, yalan söylemeyin, aldatmayın, dürüst olun çünkü bizim dinimiz saflığı sever. Bunu (saldırıyı) yapanlar teröristtir, onların dini yoktur. İslam bize bunu öğretmiyor. İslam çok güzel ve iyi bir dindir.”