Macar futbolcuların gizli Nazi direnişi: CIA bu işin neresinde

Yeni yayımlanan bir tarih çalışması, II. Dünya Savaşı sırasında Macaristan’da faaliyet gösteren ve şimdiye kadar az bilinen bir casusluk ve direniş ağı olan “Dallam Grubu”nun ayrıntılarını gün yüzüne çıkardı.

Araştırmaya göre, Amerikan istihbaratının da destek verdiği bu gizli örgütte, dönemin futbol sektöründeki ünlü simaları István Tóth Potya ve Géza Kertész aktif rol oynadı.

Konu ile ilgili Macaristan’nın en çok takip edilen internet yayınlarından olan Valsz, kendisi ile bir söyleşi yaptı.

DİRENİŞTE ABD İSTİHBARATININ ROLÜ

Frençvaroş’un efsane teknik direktörlerinden Potya Tóth ve uzun yıllar İtalya’da çalışmış olan Kertész, Nazilere karşı yeraltı örgütlenmesinde sahte belgeler temin etti, zulme uğrayanlara yardım etti ve Amerikan Stratejik Hizmetler Ofisi (OSS) ile iş birliği yaptı.

Tarihçi Domokos Szokolay’ın araştırması, bu futbolcuların sadece spor dünyasında değil, özgür ve bağımsız bir Macaristan için de hayatlarını riske attıklarını gösteriyor.

ALMAN İŞGALİ VE TRAJİK SON

1944 sonbaharında Hitler’in Panzerfaust Harekâtı sırasında Dallam Grubu’nun faaliyetleri yoğunlaşsa da OSS ajanı Pál Kovács’ın tutuklanmasıyla ağ çözüldü. Potya Tóth ve Kertész kısa süre içinde yakalandı, işkence gördü ve 1945 Şubat’ında Budapeşte’de infaz edildi. Resmî bir yargılama yapılmadan öldürülen futbolcular, Macar direniş tarihinin kahramanları olarak anılıyor.

SİVİL DİRENİŞİN SİMGESİ

Szokolay’a göre, Dallam Grubu’nun hikâyesi, “devlet iktidarını gasp edenlere karşı sivil özyönetim”in bir örneği. Futbolcular, ideolojik bir iktidar talep etmeden, sadece bağımsızlık ve özgürlük için mücadele ettiler. Bugün Frençvaroş kulübü ve spor tarihçileri, bu isimlerin anısını yaşatmaya çalışıyor. Ancak araştırmaya göre, Dallam Grubu uzun süre soğuk savaş sonrası politik iklimde unutulmaya terk edildi.

TARİHÎ ÖNEMİ

Araştırmacılar, Potya Tóth ve Géza Kertész’in, Macaristan’ın Nazi işgalindeki en önemli sivil direniş figürlerinden olduğunu, ancak şimdiye dek hak ettikleri ölçüde tanınmadıklarını vurguluyor.

Author: admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir