“Ekransız cumartesi” çocukların alternatif hayat becerilerini geliştiriyor

Dijital Yorgunluğun Etkileri: Prof. Dr. Tuncay Dilci’den Çarpıcı Çalışma Sonuçları

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan ve aynı zamanda Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı olan Prof. Dr. Tuncay Dilci, aileler ve çocuklar üzerinde dijital nesnelerden uzak durmanın etkilerini anlattı. Yaptığı açıklamada, “Yaklaşık 6 haftalık bir çalışma sonucunda elde ettiğimiz veriler, ailelerin dijital nesnelerden uzak kalmanın kendi değerlerine önemli katkılar sağladığını ve oldukça memnun olduklarını gösterdi” dedi.

“Bir Gün Kendin Ol” Sloganıyla Yola Çıkıldı

Prof. Dr. Tuncay Dilci, yaptıkları çalışma hakkında şu bilgileri paylaştı: “Son zamanlarda ülkemizde dijital yoğunluğun ve bağımlılığın arttığını hepimiz biliyoruz. Bu bağlamda, 27 aile üzerinde ‘ekransız cumartesi’ ya da ‘bir gün kendin ol’ ismini verdiğimiz farkındalık çalışması gerçekleştirdik. Bu çalışmayı deney haline getirerek, ailelerle yüz yüze görüşmeler yaparak sonuçlar elde ettik. Çalışmanın sonuçları oldukça olumlu oldu. Ailelerin yüzde 72’si dijital yorgunluktan uzak kaldıklarını ve bunun dinlenmelerine yardımcı olduğunu belirtirken, aile bağlarını güçlendirme oranı yüzde 60, çocuklarda alternatif hayat becerilerini geliştirme oranı ise yüzde 80 olarak ölçüldü. Ayrıca, organik doğal yaşamla tanışma oranında yüzde 55’lik bir artış yaşandı.”

“Yeniden İnsan Olmak”

Uykunun kalitesinin arttığına ve sosyal becerilerin geliştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Dilci, “Farkındalık ve şükür bilinci yüzde 74 olarak ölçüldü. Nefesin farkına varmak, doğayla bütünleşmek ve aile bireyleriyle olan ilişkileri güçlendirmek şükür bilinci oluşturuyor ve toplumsal dönüşüme katkı sağlıyor. Yoğun dijitalleşmenin getirdiği yalnızlaşma, yozlaşma ve yabancılaşma gibi olumsuz etkilerin farkında olmamız gerekiyor. ‘Ekransız cumartesi’ yüzde 68 oranında dijital bağımlılığı kırıyor, gerçek hayatın tadını çıkarmayı sağlıyor ve insan olmayı hatırlatıyor. Bu nedenle, ‘ekransız cumartesi’ uygulamasının tüm Türkiye’de yaygınlaştırılmasını umuyoruz” şeklinde konuştu. (DHA)

Related Posts

Yaygın virüs ‘öpücük hastalığına’ neden oluyor, kanser riskini de 5 kat artırıyor!

Dünya genelindeki çoğu insanın hayatının bir döneminde enfekte olduğu Epstein-Barr virüsünün (EBV), kansere yakalanma riskini önemli ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansının yeni çalışmasına göre, yaygın görülen bu virüs, kişileri henüz kanser teşhisi almadan yıllar önce yüksek risk altına sokabiliyor.

Yaz Sporları Yaparken Dikkat!

Yaz sporları yaparken dikkat! Uzmanlar, yaz sporları yaparken karşılaşılabilecek riskler konusunda sporcuları uyardı.

Rahatsızlığı nedeniyle her yediğini kusunca 41 kiloya düştü, ameliyatla sağlığına kavuştu

Yaklaşık 4 yıl boyunca yaşadığı sağlık problemi nedeniyle 2 kez ameliyat olan, sıkıntıları geçmediği için 70 kilodan 41 kiloya kadar düşen Sabiha Demirden (44), tüm şikayetlerinin kalın bağırsağındaki darlıktan kaynaklandığını öğrenince şoke oldu. Antalya’da Prof. Dr. Tuğrul Çakır’ın gerçekleştirdiği 2,5 saatlik ameliyat ile sağlığına kavuşan Sabiha Demirden, yeniden doğduğunu söyledi.

Yaz sıcağı kavurdu, uzmanlar denize girecekleri uyardı: Ani dalıştan kaçının

Yazı sıcakları etkisini artırmaya devam ederken uzmanlar deniz ve havuza gireceklere uyarılarda bulundu. Kardiyolog Prof. Dr. Hasan Turhan, soğuk suya aniden girilmesinin kalp krizi, ritim bozukluğu veya bayılma riskini artırabileceğine dikkat çekti.

Sağlıklı bağırsak rehberi: Ne yemeliyiz, nelerden kaçınmalıyız?

Sağlıklı bağırsak rehberi: Ne yemeliyiz, nelerden kaçınmalıyız?

Beyin damar tıkanıklığında ilk 6 saatin önemi

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Merkez Müdürü Prof. Dr. Birol Özer, beyin damar tıkanıklıklarında erken müdahalenin önemine değinerek, “İlk 6 saatte yapılan müdahaleler hastanın yaşam kalitesini belirlemektedir ve bu kritik süreçleri başarıyla yönetiyoruz. Klinik uygulamalar, sadece tedavi geliştirmek değil; nitelikli bilgi üretmek, etik değerleri yaşatmak ve sağlıkta kaliteyi sürdürülebilir kılmak demektir” dedi.