Erdoğan Almanya’yı İkna Edebilecek mi? En Gergin Ziyaret Bu
Recep Tayyip Erdoğan, 2020’den bu yana Almanya’ya ilk ziyaretini dün gerçekleştirdi. Bu Erdoğan’ın 2014’ten bu yana da, Cumhurbaşkanı olarak Almanya’ya yaptığı dört ziyaretin en tartışmalı olanı.
Ziyareti tartışmalı hale getiren İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısına, Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un sözcüsü Steffen Hebestreit tarafından “rahatsız bir ortak” olarak nitelendirilen Erdoğan’ın yaklaşımı, malum. Yahudilere ilişkin hafızası halen çok canlı olan Almanya’nın İsrail’e Erdoğan gibi bakmadığı da ortada. Scholz Erdoğan’ın İsrail’e yönelttiği kimi sözlerini eleştirmişti, örneğin.
Dolaylı, isim verilmeden yapılan bir eleştiriydi bu tabii; 14 Kasım Salı günü, yani Erdoğan’ın ziyaretinden üç gün önce, Almanya’nın başkentinde Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “İsrail insan haklarına ve uluslararası hukuka saygı duyan, bu doğrultuda hareket etmeye kararlı bir ülkedir. Bu nedenle İsrail’e yönelik suçlamalar saçmadır” demişti. Dolaylı da olsa Erdoğan’a yönelik olan bu ifadeler hayli ağır aslında.
Scholz için, sözlerini kınadığı, eleştirdiği bir devlet başkanını ağırlamak zor olacak tabii ki. Yani hayli gergin bir ziyaret gerçekleştiriyor Almanya’ya Erdoğan. Bloomberg’de ziyaret öncesi yer alan bir değerlendirme gerginliğin hangi konularda olacağını da belirtiyor aslında. Gündeme gelecek en önemli konulardan biri Eurofighter Typhoon savaş uçakları olacak Bloombrg’e göre. Değerlendirmede Erdoğan’ın, Almanya’dan sözkonusu uçakların Türkiye’ye satışı konusundaki engeli kaldırmasını talep edeceği ancak Scholz’un bu talebe olumlu yanıt vermeyeceği iddia ediliyor. Doğrusu bunun olması kimse için sürpriz sayılmayacak.
Bu arada Almanya’nın yaptığı bir ikiyüzlülüğü de belirtmiş olalım. Erdoğan’ın 7 Ekim’de İsrail’e yönelik Hamas saldırısından önce gerçekleşmesi planlanan ziyaretini ertelemişti Almanya. Bunun göstermelik bir tepki olduğu, ziyaretin geç de olsa gerçekleşmesinden belli. Kimi yorumcular bu durumun hem bir tür çifte standart olduğunu söylüyor, hem de göçmenler gibi bazı hassas konularda Ankara’ya ne kadar ihtiyaç duyduğunun farkında olan Berlin’in zayıflığını gösterdiğini vurguluyor.
Bence Berlin’i zayıf düşüren bir durum yok ortada. Almanya, 3 milyondan fazla Türk kökenli insana ev sahipliği yapıyor. Bu açıdan bir ortaklık söz konusu. Ayrıca Türkiye, Avrupa’ya mülteci ile göçmen akışını kontrol etme çabalarında da önemli bir NATO müttefiki. Dolayısıyla Berlin Ankara’nın bu konumundan kendisi adına yararlanıyor.
Ancak yine de İsrail’e yönelik sert eleştirileri, Erdoğan’ı, Soykırım’daki sorumlulukları nedeniyle İsrail’in varlığını koşulsuz kabul eden Almanya’ya karşı zor durumda bırakıyor. Ziyarete tepki gösterenler hayli çeşitlilik gösteriyor. Çok sayıda örgüt ziyarete karşı. Almanya Yahudiler Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster, Erdoğan’ın güvenilmeyi hak etmediğini söyleyerek “İsrail’in var olma hakkını inkâr etmekle kalmayıp ona karşı aktif bir şekilde mücadele eden biri Alman siyasetçilerin ortağı olmamalı” dedi, örneğin.
Alman parlamentosunun Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Michael Roth da Erdoğan’ın İsrail’e yönelik suçlamalarını “tamamen kabul edilemez” olarak nitelendirerek, Erdoğan’ın “sadece Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkileri germekle kalmadığını, her şeyden önce kendi ülkesi için bir yük olduğunu” ileri sürdü. Yani Erdoğan son derece gergin olacağı belli olan ziyarette sıkıntı çekebilir, ziyaretin amacı tamamen ters tepebilir.
Ziyaret öncesinde bir başka olası gerilim konusu daha ortaya çıktı. Bloomberg’in sözünü ettiği Eurofighter Typhoon jetleri. Önceki gün Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye’nin 40 adet Eurofighter Typhoon jeti satın almayı planladığını ancak Almanya, İngiltere, İspanya, İtalya tarafından üretilen savaş uçaklarının satışına Almanya’nın engel olduğunu söylemişti.
Erdoğan, iki ülke arasında İsrail’e yönelik değerlendirme farkı nedeniyle bir gerginlik yaşanırken, Almanya’yı jetlerin satışına engel olmamaları için nasıl ikna edecek, merak konusu.
NATO üyesi ortaklar olmanın işe yaramadığı belli. Her gittiği ülkeden “bir şeyler” satın almadan gelmeyen Erdoğan, jetleri alabilmek için ne tür tavizler verecek bilmiyoruz.
Ama bir gün duyarız nasılsa.