Uzmanı açıkladı: Kanserle mücadelede erken tanı cerrahi, kemoterapi ve radyoterapinin etkinliğini artırıyor

Kanserin erken teşhis edilmesinin, cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavilerin etkinliğini yükselttiği, hastanın yaşam kalitesini de artırdığı belirtildi.

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Uğur Selek, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kanserle mücadelede farkındalık oluşturmanın önemine işaret ederek, kanserin erken evrede tespit edilmesi ve en etkili tedavi yöntemlerinin uygulanması sayesinde, hastaların yaşam süresinin her geçen gün artığını vurguladı.

Zamanında tedavi edilebilen hastaların yaşam kalitesinin yükseldiğinin altını çizen Selek, “Kanserin erken teşhis edilmesi, tedavi başarısını büyük ölçüde artırmaktadır. Erken evrede tespit edilen kanserlerde cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavilerin etkinliği çok daha yüksektir.” ifadelerini kullandı.

Selek, erken teşhiste taramaların büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, “Erken teşhis, kanserle mücadelede en güçlü silahlarımızdan biridir. Sağlık Bakanlığı, ülkemizde toplum temelli kanser tarama programlarını yaygınlaştırarak, risk altındaki bireylerin düzenli kontrollerden geçmesini sağlamaktadır.” açıklamasında bulundu.

Ücretsiz tarama programları kapsamında 40-69 yaşındaki kadınlarda iki yılda bir mamografi taraması yapıldığını belirten Selek, şu bilgileri verdi:

“Rahim ağzı kanseri için 30-65 yaş arası kadınlara beş yılda bir HPV-DNA testi ve smear testi uygulanmaktadır. Kolorektal kanser için 50-70 yaş arasındaki bireyler için iki yılda bir gaitada gizli kan testi ve 10 yılda bir kolonoskopi önerilmektedir. Bu tarama programları sayesinde birçok kanser türü erken evrede tespit edilmekte ve hastalar, hastalığın ilerlemesini önleyecek şekilde tedaviye yönlendirilmektedir.”

Selek, aşı ile korunulabilen bazı kanserlerin de olduğunu ifade ederek, “İnsan Papilloma Virüsünün (HPV), cinsel yolla bulaşabilen yaygın bir enfeksiyon olduğu ve bu enfeksiyonun yıllar içinde belirti vermese de rahim ağzı, anüs ve yutak-boğaz gibi bölgelerde kansere yol açabildiği bilinmektedir. Enfeksiyonun ortaya çıkmasını engellemek amacıyla geliştirilen HPV aşısı, hem kadın hem de erkeklerde bu kanser türlerine karşı güçlü bir koruma sağlayabilmektedir. Özellikle genç yaşlarda uygulandığında en etkili şekilde koruma sağladığı kaydedildiği için, HPV enfeksiyonu ve ilgili kanserlerden korunmak için Dünya Sağlık Örgütü ve birçok sağlık kuruluşu, 9-26 yaş arası sağlıklı bireylerin aşılanmasını önermektedir.” bilgisini verdi.

Kanser tedavisinde cerrahi, kemoterapi, immünoterapi ve hedefe yönelik tedavilerin yanı sıra radyoterapinin kullanıldığını belirten Selek, gelişmiş radyoterapi teknikleri kullanılarak hastalara özel kişiselleştirilen tedavilerle tümörlü dokulara gereken tedavi dozlarının uygulandığını ve sağlıklı dokuların da en iyi şekilde korunabildiğini vurguladı.

Kanser riskini azaltacak faktörler

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Şule Karabulut Gül de kanserden korunmada sağlıklı yaşam alışkanlıklarının da önemine değinerek, düzenli egzersiz yapılması, dengeli beslenilmesi, tütün ve tütün ürünleri ile alkol kullanımından kaçınılmasının kansere neden olabilecek risk faktörlerinin azaltılmasına yardımcı olduğunu belirtti.

Güneş ışınlarına maruz kalırken cilt koruyucu ürünler kullanılması ve sağlıklı kilonun korunmasının da kanser riskini azaltan faktörler arasında olduğunu ifade eden Gül, “Kanserle mücadelede, herkesin kendine düşen sorumluluğu yerine getirmesi, büyük farklar yaratabilir. Erken teşhis, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve tedaviye erken başlama, kanserin etkilerini en aza indirgemek için atılacak en önemli adımlardır.” değerlendirmesinde bulundu. (AA)


Yine mi! ‘Uzak Şehir’de levirattan doğan aşk hikâyesi…

Günün öne çıkan haberleri…

TIKLAYIN – Oyuncu, ses sanatçısı ve bağlı oldukları ajanslara vergi incelemesi: 150 isim riskli bulundu!

TIKLAYIN – Ebru Dedeoğlu söyleşisi | Vedat Milor: Doğru bildiğimi söylemek beni düşman kazandıran biri yaptı ama asla vazgeçmedim

TIKLAYIN – Mansur Yavaş’ın İstanbul’da Ekrem İmamoğlu desteğinin perde arkası

TIKLAYIN – Günün spor manşetleri: “Morata’nın maliyeti belli oldu” “Fenerbahçe’de 2 flaş ayrılık” “Sıra Sörloth’ta”

TIKLAYIN – Bir mesajla başlayan kâbus: Kişisel bilgilerini seks sitelerinde dağıttılar, photoshop yapılmış fotoğraflar paylaştılar!

TIKLAYIN – Pınar Gültekin’i varile koyup yakan Cemal Metin Avcı’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası bozuldu

TIKLAYIN – TÜRMOB verilerine göre, İmamoğlu’nun iddia ettiği bilirkişi S.B.’nin lisanssız olduğu ortaya çıktı

Related Posts

Araştırmaya göre ABD’de 50 yaş altı kişilerde görülen kanser vakaları arttı

Araştırmaya göre ABD’de 50 yaş altı kişilerde görülen kanser vakaları arttı

Evdeki en sinsi mikrop yuvası! Klozetten 75 kat daha kirli, salonda baş köşede duruyor

Evde en kirli yerin tuvalet olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. İngiltere’de yapılan bir araştırma, evdeki bu eşyanın klozet kapağından 75 kat daha fazla bakteri barındırdığını ortaya koydu. Özellikle evcil hayvan sahipleri için bu durum daha da endişe verici boyutlara ulaşıyor.

Duşta yapılan bu hata sağlığa darbe! Uzmanı uyardı: ‘Yıllar içinde böbrekleri bitiriyor’

Duşta idrar yapma, birçok kişinin farkında olmadan benimsediği bir alışkanlık olabilir. Ancak sağlık uzmanları bu davranışın ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini belirtiyor. Amerikalı ürojinekolog Dr. Teresa Irwin de duşta idrar yapma alışkanlığı hakkında takipçilerine uyarılarda bulundu.

Cilt kanseri vakalarında korkutan artış: Nasıl korunuruz?

Hem Türkiye’de hem de dünyada cilt kanseri vakalarında artış görüldüğüne dikkat çeken Uzm. Dr. Yusuf Kelleci, cilt kanserinden korunmak için yapılması gerekenleri anlattı. Kelleci, “Güneşin zararlı etkilerine bağlı cilt hasarlarının yüzde 90’ı, korunma önlemleriyle engellenebilmektedir” dedi.

Burun tıkanıklığı geçmiyorsa dikkat: Alerjik rinit mi, sinüzit mi? Uzmanı yanıtladı

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Tunca, bahar aylarının başlamasıyla salgın hastalıkların yerini alerjik rinitin almaya başladığını belirterek, “Alerjik rinitte burun tıkanıklığı şikâyetinin üzerine ağız solunumu nedeniyle havanın daha kuru olduğu bölgelerde, boğazda kızarıklık ve ağrı şikâyetleri de eklenir. Akıntının sinüslerden burun içine rahat boşalamadığı bu tıkanıklık uzun sürdüğünde ise, sinüslerde biriken akıntılar nedeniyle bakteriyel enfeksiyon ile birlikte sinüzitle uyumlu şikayetler göz ardı edilmemelidir” dedi.

Ankilozan Spondilit Farkındalığı İçin Yürüdüler!

Ankilozan spondilit en çok bel fıtığıyla karışıyor. Romatologlar ve hastalar ankilozan spondilit hastalığına dikkat çekmek için yürüdü